Tam 15 yıl önce henüz bir lisans öğrencisi iken, Termal Enerji Depolama konusunda birçok yeni teknolojiyi ülkemize tanıtan ve kazandıran, ayrıca üzerimde çok fazla emeği olan Sayın Hocam Prof.Dr. Halime Paksoy’un bir seminerine katılma imkânı bulmuştum. Sunusuna başlarken söylediği; “Biz Termal Enerji Depolama(TED) ile yazın ısısını depolayıp kışın, kışın soğuğunu depolayıp yazın kullanarak enerji tasarrufu yapmayı amaçlıyoruz” cümlesi bende müthiş bir merak uyandırmıştı. Okuduğum her yayınla enerji depolama sistemlerine ve TED yöntemlerine olan ilgim artmıştı. Bir sonraki dikkatimi çeken konu ise Faz Değiştiren Maddeler olmuştu. O güne kadar öğrendiğim gizli ısı, duyulur ısı kavramları birden bu konu ile benim için farklı bir anlam kazanmıştı.
Enerji Yüzyılı olarak tanımlayabileceğimiz bu dönemde, enerji insanlar için temel bir ihtiyaç haline gelmiştir. Ancak enerjinin bulunabilirliği ve sürekliliği günümüzdeki en önemli sorunlardan biridir. Birçok ülkede olduğu gibi Türkiye’de de enerji yaygın olarak fosil yakıtlardan elde edilmektedir. Ülkemizde enerji tüketimi ve üretimi arasında gittikçe büyüyen bir açık vardır. Enerji açığı günümüzde ancak dışa bağımlı bir enerji politikasıyla kapatılabilmektedir. Ekonomiye getirdiği yükün yanı sıra, bu durum enerji güvenilirliği kaygılarına da neden olmaktadır. Ayrıca fosil yakıtların tükenmekte olması ve çevre üzerindeki olumsuz etkileri de bilinmektedir. Son zamanlarda yaşadığımız enerji sorununun tek çözümü olarak Nükleer Enerji’yi savunanların sayısı maalesef gittikçe artmaktadır. Çok verimli olduğu için tercih edilen bu sistemler bence günümüzde bir çözüm değil sadece bir kaçış yolu olarak görülmektedir. Bu teknolojiyi savunan herkes getireceği faydalardan bahsederken hiç kimse ülkemizin yabancı olduğu bu teknolojide bir sorun çıkması durumunda kimin müdahale edeceğini, sorunların nasıl çözüleceğini veya ödenemeyecek ağır faturalarla karşı karşıya gelebileceğimizi düşünmüyor veya düşünmeyi şimdilik erteliyor. Bu tür çözüm önerileri yerine mevcut doğal kaynaklarımızdan sağlanan enerjinin TED ile depolanıp ihtiyaç duyduğumuz zamanda kullanarak ciddi enerji tasarrufları sağlayabiliriz. Kısacası enerji üretiminden önce düşünülmesi gereken asıl konu enerji tasarrufu farkındalığının kazandırılması ve bu yönde yapılan çalışmaların artmasıdır. İçi su dolu bir havuzdan gereksiz yere birçok musluk açarsanız o havuzu istediğiniz kadar bir kaynak ile doldurun yine de istenen verimi alamazsınız. Bu nedenle öncelikle işe bilinçli bir toplum yetiştirmeyi ve çocuklarımıza enerjinin önemini küçük yaşlarda öğretmeyi kendimize bir ilke edinmeliyiz. Çevre ile dost bir teknoloji olan TED yöntemlerinin ülkemiz tarafından tanınmasını ve birçok sektörde uygulanmasını ümit ediyorum.
Yüksek lisans eğitimlerinin başında veya lisans döneminde FDM’ler ve TED yöntemleri ile ilgilenmek isteyen tüm öğrencilerimize, bu konuya yeni başlayacak olan akademisyenlere veya bu teknolojiyi kendi sektörüne kazandırmak isteyen kuruluşlara bir fikir kazandırmak amacı ile bu web sayfasından Faz Değiştiren Maddelerde Termal Enerji Depolama ile ilgili deneyimlerimiz aktarılacaktır. Konu ile ilgilenenlere faydalı olacağını temenni ediyor ve web sayfamı ziyaret ettiğiniz için çok teşekkür ediyorum.
Prof. Dr. Yeliz KONUKLU